Views: 0
Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve beyaz eşyada en büyük ana ihracat pazarı AB’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AB’nin ekolojik ve dijital dönüşüme yönelik çalışmalarını anlattı. Varank, yapılan düzenlemelerin salt çevre duyarlılığı değil AB için yeni bir büyüme stratejisi olarak değerlendirildiğini belirterek bu düzenlemelere karşı önlemlerin hayata geçirilmesinin önemine işaret etti
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye beyaz eşya sektörünün en büyük pazarı konumundaki Avrupa Birliği’nde 1 Mart itibarıyla beyaz eşya ürünlerine yönelik yeni düzenlemelerin yürürlüğe gireceğini belirterek; yeni enerji etiketi yönetmeliği mevzuat uyumu çalışmalarında son aşamaya gelindiğini ve bu ay içinde uygulama tebliğlerini yayınlayacaklarını söyledi.
TÜRKBESD verilerine göre, Türkiye’nin beyaz eşya ihracatı içinde İngiltere’nin de dahil olduğu AB pazarının payı ise yüzde 72
seviyesinde.
Varank, “AB ekolojik dönüşüm için Avrupa Yeşil Mutabakat Planı’nı, dijital dönüşüm için de Avrupa’nın Dijital Geleceğinin Şekillendirilmesi Stratejisi’ni kendisine rehber edindi. Bu dönüşüm sırasında bir yandan da kendi ekonomilerini koruyacak
önlemler alıyorlar. Emisyon azaltım hedefi nedeniyle üretimin AB’den dış ülkelere kaymasını önlemek için iki mekanizmayı
hayata geçiriyorlar” dedi.
- BİLL GATES ‘ÖZEL JET’ YATIRIMIYLA 930 MİLYON DOLAR KAZANDI
AB’deki bu gelişmelere ilişkin gerekli hazırlıklar yapılırsa Türkiye’nin bu dönüşümü büyük bir avantaja çevirme potansiyeli olduğunu belirten Varank, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Elektrik-Elektronik Sanayi Teknik Komitesi (EL-TEK), mevzuat uyumuna yönelik olarak çalışmalarına devam ediyor. Ülkemizde ve AB’de 1 Mart itibarıyla yürürlüğe girecek ‘Yeni Enerji Etiketi Yönetmeliği’ kapsamındaki mevzuat uyumu çalışmalarında son aşamaya geldik. Bu ay içerisinde ürünlere yönelik uygulama tebliğlerini yayımlayacağız. Mevzuat değişikliğinin getireceği mali yükün finansmanı konusunda AB, yakın çevresindeki ülkelerin desteklenmesine özellikle önem vereceğini ve yaklaşık 1 trilyon avroluk bir kaynağı sürdürülebilir yatırımların finansmanı için önümüzdeki 10 yıllık süreçte harekete geçireceğini taahhüt ediyor.”