IMF’den G20’ye iklim değişikliği ve yapay zeka gibi konularda işbirliği çağrısı

0
46
IMF

IMF, ticaretin yeniden canlandırılması, yapay zekanın potansiyelinin en üst düzeye çıkarılması, borç darboğazlarının önlenmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için işbirliğinin gerekli olduğunu bildirdi.

Uluslararası Para Fonu (IMF), orta vadeli büyüme beklentilerinin zayıf kalmaya devam ettiğini belirterek, ticaretin yeniden canlandırılması, yapay zekanın potansiyelinin en üst düzeye çıkarılması, borç darboğazlarının önlenmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için işbirliğinin gerekli olduğunu bildirdi.

IMF, 28-29 Şubat’ta Brezilya’nın Sao Paulo kentinde düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı öncesi “G20 Gözlem Notu” raporunu yayımladı.

Raporda, küresel ekonominin “yumuşak iniş” yolunda göründüğü ancak aktivite ve büyüme beklentilerinin zayıf kalmaya devam ettiği aktarıldı.

Para politikasının 2024’te bir miktar gevşemesinin beklendiğine değinilen raporda, ancak orta vadeli büyüme beklentilerinin zayıf kalmaya devam ettiği, bunun zayıf üretkenlik artışı, yaşlanma, jeoekonomik ayrışma ve iklim kırılganlıkları gibi zorlukları yansıttığı bildirildi.

Raporda, yüksek ve artan kamu borcu seviyeleri nedeniyle, kamu finansman koşullarının orta vadede zorlu olmaya devam etmesiyle mali sürdürülebilirliğin de test edildiği dile getirildi.

İklim kırılganlıkları orta vadeli küresel büyüme beklentileri üzerinde de baskı oluşturuyor

Orta vadede, zayıf büyüme beklentilerinin aynı zamanda korumacılığa başvurma riskini de artırdığı belirtilen raporda, bunun da halihazırda ticareti ve finansal entegrasyonu engelleyen jeoekonomik ayrışmanın oluşturduğu tehdidi artırdığı aktarıldı.

Raporda, iklim kırılganlıklarının orta vadeli küresel büyüme beklentileri üzerinde baskı oluşturduğu vurgulanarak, küreselleşmenin hızı yavaşlamış olsa da dijital hizmet ticareti ve yapay zeka dahil olmak üzere büyüme fırsatlarının doğru şekilde değerlendirildiği takdirde varlığını koruduğu ifade edildi.

G-20 politika yapıcıları iklim değişikliği tehdidini hafifletme çabalarını hızlandırmalı

Raporda, maliye ve para politikasının uygun kombinasyonun, borç, fiyat ve finansal istikrarın sağlanmasında kritik öneme sahip olacağı vurgulandı.

Küresel zorlukların üstesinden gelinmesi ve küresel fırsatlardan yararlanılması için çok taraflı eylemlere ihtiyaç olduğu belirtilen raporda, “G-20 politika yapıcıları, iklim değişikliği tehdidini hafifletme, iklim dönüşümünü destekleme ve Afrika’nın büyüme potansiyelini ortaya çıkarmaya yardımcı olma çabalarını hızlandırmalı.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, özellikle çarpık ticaret politikalarından kaçınarak ayrışmayı yönetmek ve uluslararası para sisteminin dayanıklılığını güçlendirmek için işbirliğinin gerekli olduğu vurgulanarak, G-20’nin yapay zekanın benimsenmesinden sağlanan faydalardan tam olarak yararlanılırken risklerin en aza indirilmesinin sağlanmasında da önemli bir rolü olduğu kaydedildi.

“Yapay zeka gibi trendler üretkenliği artırma ve büyüme beklentilerini iyileştirme vaadi taşıyor”​

IMF Başkanı Kristalina Georgieva ise rapora ilişkin kaleme aldığı “G20, Dünya Ekonomisinin Son Zamanlardaki Dayanıklılığından Nasıl Yararlanabilir?” başlıklı blog yazısında, yapay zeka gibi trendlerin üretkenliği artırma ve büyüme beklentilerini iyileştirme vaadi taşıdığını aktardı.

Ülkeler ticaret ve sermaye akışlarını değiştirdikçe jeoekonomik ayrışmanın derinleştiğini belirten Georgieva, iklim risklerinin de arttığını ve tarımsal üretkenlikten ulaşımın güvenilirliğine, sigortanın mevcudiyeti ve maliyetine kadar ekonomik performansı şimdiden etkilediğini ifade etti.

Georgieva, “Gelecek yıllarda, jeoekonomik ayrışmayı yönetmek ve ticareti yeniden canlandırmak, eşitsizliği genişletmeden yapay zekanın potansiyelini en üst düzeye çıkarmak, borç darboğazlarını önlemek ve iklim değişikliğine yanıt vermek için küresel işbirliği gerekli olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca Georgieva, çekirdek enflasyonun birçok ülkede yüksek kalması ve enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin devam etmesi nedeniyle, politika yapıcıların enflasyonun temelindeki gelişmeleri dikkatle izlemesi, çok erken veya çok hızlı gevşemeden kaçınması gerektiğini belirterek, ancak enflasyonun açıkça hedefe doğru ilerlediği durumlarda ise ülkelerin faiz oranlarının çok uzun süre yüksek tutulmamasının sağlaması gerektiğini kaydetti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz