Views: 0
Karsan CEO Okan Baş otonom ticari araç üretimine dair “Otonom Atak Electric öncesi 4 ile 5 yıl kadar önce Atak Otobüsü ardından 1,5 yıl önce 8m. elektrikli otobüsümüzü ürettik. Bu ay otonom otobüsümüzü banttan indirdik.Takibinde 3 ay içinde 10-12 metre elektrikli, 8 ay sonra 18m. elektrikli otobüsümüzü banttan indirmeyi hedefliyoruz” dedi
Otomotiv endüstrisinde, gerek teknolojinin gelişimi gerek ise karbon emisyonunu azaltma hedefleri çerçevesinde elektrikli otonom araçlara yatırımların hızlandığını görmekteyiz. Geleceği yönlendirecek olan bu teknolojiyi dünya genelinde aktif olarak kullanan ülkeler bulunmakta.
Yapay zeka ve derin öğrenme algoritmalarıyla desteklenen otonom araçlar, çevresel algılama yetenekleri sayesinde sürücü olmadan kendi kendine çalışabilen araçlara deniyor. Bireysel kullanım ve taşımacılık alanında başlayan bu teknoloji otomotiv dünyasının geleceğine dair önemli ipuçları veriyor.
Otonom araçların tarihine baktığımızda ilk olarak 1939 New York Dünya Fuarı’nda ortaya çıkan bu fikir, endüstriyel tasarımcı Norman Bel Geddes’in otonom araç projesine dayanıyor. Otonom araçların Futurama Sergisi’nde tanıtılan ilk hali, sürücüsüz araçlara rehberlik edecek bir otoyol sistemini içeriyordu.
Türk otomotiv sanayinde ticari araç segmentinde Karsan’ın otonom otobüs üretim hikayesi uzun bir üretim yolculuğu barındıryor. İlk etapta elektrikli ticari araç üreten Karsan artık elektrikli otonom otobüslerini üretim bantlarından indirdi.
İş Dünyası’na konuk olan Karsan CEO Okan Baş otonom ticari araç üretimine dair ‘’Otonom Atak Electric öncesi 4 ile 5 yıl kadar önce Atak Otobüsü ardından 1,5 yıl önce 8m. elektrikli otobüsümüzü ürettik. Atak Electric modeli otobüsümüzden Avrupa piyasasından çok iyi talep aldık. Bu üretim aracın otonom hale dönüşmesi üzere üretimi hazırlanmıştı.Bu ay otonom otobüsümüzü banttan indirdik.Takibinde 3 ay içinde 10-12 metre elektrikli, 8 ay sonra 18m. elektrikli otobüsümüzü banttan indirmeyi hedefliyoruz’’ şeklinde anlattı.https://www.youtube.com/embed/40HpJyHGOpQ
KARSAN cirosunun yüzde 2’sini AR-GE’ye aktarıyor
Yıllık cirolarının yüzde 2’sini AR-GE faaliyetine ayırdıklarını söyleyen Karsan CEO’su Baş, ‘’Elektrikli araçların geliştirilmesi için 10milyon Euro’yu bulan bir yatırım bedeli ayırdık. Seviye 4 olarak elektrikli araçlarımızı üretiyoruz.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Karsan CEO Baş finansallarına ilişkin ‘’Bu teknolojik dönüşüm ile beraber 300milyon Euro olan boçluluğumuzu160milyon Euroya çektik. Kısa vadede olan borçlarımızın yüzde 75 olan seviyesini yüzde 45’e indirdik’’ bilgisini verdi
Otonom araç teknolojisi nasıl çalışıyor?
Otonom araçlarda gelişmiş bir donanım ve yazılım sistemi mevcut. Bu araçlarda Radar, Lidar, kameralar, destekleyici sensörler ve bilgisayarlar yeralıyor.
Radar: Radar, radyo dalgalarıyla aracın çevresindeki nesnelerin mesafesi, yönü ve hızı hakkında bilgi elde etmeye yarıyor. Kötü hava koşullarında yetersiz kalan diğer yüksek çözünürlüklü sensörleri desteklemek için kullanılıyor.
LiDAR: Light Detection and Ranging teknolojisi coğrafi verileri toplayarak 3D haritalara yansıtılan çevresel modellemelerin üretilmesine yardımcı oluyor. Radara göre çok daha yüksek çözünürlüğe sahip olan LiDAR sistemi lazer ışınları yayarak çalışıyor.
Kameralar: Kameralardan elde edilen veriler bilgisayar yazılımı tarafından işlenerek otomobilin çevresiyle ilgili detaylı bilgilerin tanımlanmasına yarıyor.
Destekleyici sensörler: GPS takibi ve nesne algılama için kullanılan ultrasonik sensörlerin yanı sıra aracın süratini ölçen donanımları içeriyor.
Bilgisayar: Otonom araçların beyni olarak da bilinen bilgisayarlı ölçümleme sistemlerinin sensör verilerini etkili bir şekilde işlemek ve gerçek zamanlı arayüz oluşturmak gibi görevleri bulunuyor.
Otonom bir aracın yola çıkış serüveni rotanın belirlenmesiyle başlıyor. Aracın çevresel koşullara uyum sağlayabilmesi için tavanda bulunan LiDAR sensörü kullanılıyor. LiDAR çevredeki 60 metrelik menzili izleyerek mevcut ortamın üç boyutlu bir haritasını modelliyor. Arabanın haritadaki konumunun belirlenmesi içinse tekerlekte bulunan bir sensör yanal hareketleri izlemeye devam ediyor.
Otonom araçlarda kullanılan radar sistemi genellikle ön ve arka tamponlarda yer alıyor. Arabanın diğer araç ve engellerle arasındaki mesafeyi ölçerek hızın ayarlanması için veri sağlıyor. Derin öğrenme modelleri ve yapay zeka yazılımları tüm sensörlerden gelen verileri işleyerek direksiyon kontrolü ve frenleme gibi karar alma süreçlerini yönetiyor. Trafik işaretleri ve ışıklar için gösterilen tepkiler yine aynı şekilde haritalama sistemindeki verilerin işlenmesiyle gerçekleşiyor.
Otonom Araç Çeşitleri Nelerdir?
Otonom araç sektöründe ortak bir referans noktası oluşturmak için hazırlanmış 6 seviye bulunuyor.
Seviye 0: Otomasyon teknolojisinden yoksun olan bu seviyede; hızlanma, vites değiştirme ve direksiyon kontrolü gibi sürüş dinamikleri sürücü tarafından kontrol ediliyor.
Seviye 1: Otonom araç sistemlerine gidilen teknolojik serüvenin ilk adımını Seviye 1 araçlar oluşturuyor. Şerit takip sistemi, fren asistanı ve hız sabitleyici gibi temel sürücü yardımlarını içeriyor.
Seviye 2: Hızlanma, yavaşlama ve direksiyon kontrolü gibi sürüş fonksiyonlarını sürücü müdahalesi olmadan gerçekleştiren araçları tanımlıyor. Bu seviyedeki araçlarda çevresel koşulların takibi hala sürücü tarafından yapılıyor
Seviye 3: Bu seviyedeki araçlar engeller karşısında frenleme yapabilme kabiliyetiyle çevresel koşulları kontrol altına alabiliyor. Ancak yol engelleri ve tehlikeli hava koşullarına cevap veremediğinde durumlarda sürücü müdahalesini zorunlu kılıyor.
Seviye 4: Günümüzde otonom araç endüstrisinin ulaştığı en yüksek seviyeyi temsil ediyor. Yüksek otomasyon olarak tanımlanan Seviye 4’te sürüşün tüm aşamaları otonom sistem tarafından kontrol ediliyor. Ancak olağandışı senaryolarda vermesi gereken tepkiler konusunda tamamen eğitilemediği için sürüş koşullarının tamamında yüzde yüz başarıya ulaşamıyor. Otonom Atak Electric 4 seviyesinde üretiliyor.
Seviye 5: Tam otomasyonla karakterize edilen beşinci seviye otonom araç teknolojisinin nihai hedefi olarak tanımlanıyor. Aracın sürücü müdahalesi olmadan her türlü arazi, hava ve engel koşullarına uyum sağlayabilmesi hedefiyle geliştirilmeye devam ediyor. Sürücüsüz tam otonom sistemlerin efektif bir şekilde çalışabilmesi için makine öğretimi modellerinin eğitiminin en iyi şekilde tamamlanması gerekiyor.
Türkiye’nin uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak olan katma değerli ihracat. Bu doğrultuda otomotiv sanayinde devam eden yeni nesil teknolojilere dair yatırımların önünü açacak düzenlemeler kritik önem sahip.